Oğuz grubu içinde Ana Oğuzca özellikleri en iyi korumuş dil olan Türkmence, Horasan Türkçesiyle birlikte doğu Oğuzcayı temsil eder. Türkmenlerin kökeni bugünkü Moğolistan toprakları ile Baykal Gölü civarında yaşamış olan ilk Oğuz boylarına kadar gider. Oğuz konfederasyonu içinde yer alan Türkmenler, 8. yüzyılda Orta Asya‘ya doğru hareket etmişler ve Sirderya ve Ural ırmakları arasında yerleşmişlerdir. Bir etnik ad olarak Türkmen, ilk kez Kaşgarlı Mahmut’un Divanu Lügati’t-Türk adlı eserinde geçer.
Moğol istilasından sonra Orta Asya’da kalmış olan Oğuz-Türkmen boyları 16. yüzyıla kadar esas olarak Hazar denizi, Balkan dağları ve Mangışlak bölgesinde yerleşmişlerdir. Türkmen boylarının göçü 16. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar sürmüş ve Harezm’e, Horasan’a Türkmenistan’a kadar uzanmışlardır.
I917′den itibaren eski Sovyetler Birliği içinde yer alan Türkmenistan, 1991 ‘de birliğin dağılmasıyla birlikte 27 Ekim 1991′de bağımsızlığına kavuşmuştur. Başkenti Aşkabat’tır.
Orta Asya’daki diğer Türk halkları gibi Türkmenler de 15. ve 17. yüzyıllar arasında yazı dili olarak Çağataycayı kullanmışlardır. Türkmenlerin ünlü şairi Mahdumkulu 18. yüzyılda ilk kez yerel ağızla, yani Türkmenlehçesi ile şiirler söylemiş ve onu diğerleri takip etmiştir. 1925 Ekiminden beri Türkmenistan’ın resmi yazı dili olarak kullanılan Türkmence, 1929 yılına kadar Arap, 1929-1940 yılları arasında Latin, 1940-1996 yılları arasında Kiril alfabesiyle yazılmış, 1 Ocak 1996′dan itibaren yeniden Latin asıllı alfabeye geçilmiştir.Türkmenistan’ın nüfusu güncel bilgilere göre 4.884.887′dir ve bu nüfusun % 72′si yani yaklaşık 3.5 milyonu Türkmencekonuşmaktadır. İran’da (yaklaşık 400.000), Afganistan’da (yaklaşık 400.000) ve Özbekistan’da (121.600) büyük Türkmen grupları bulunmaktadır. Ayrıca Rusya, Kazakistan ve Tacikistan’da 71.500 civarında Türkmen yaşamaktadır.
Aşağıda Türkmen Türkçesiyle yazılmış bir metin örneği bulunmaktadır. Şiirin Türkiye Türkçesindeki karşılığı alt kısımdadır.
AYRALIK
(Türkmen Türkçesiyle)
Serdar bir şada yigitdi,
Emma gara eken bagtı.
Çağaların döküp gitdi
Aynı hossar gerek vagtı.
Köp efiredi Nabat pahır,
Çağaları hem aglaşdı.
Düşek aşı, üçi, kırkı,
Barısı ızba-ız geçdi.
Çalanların dat gününe,
Ölen-he öldi-de dmdı.
Ağır eklenç endişesi
Oların başından indi.
Nabat öz-özüne diyyer:
“İki ayaklı iki günde.
İne tiz yetişer Meydan,
Gamdan gutularm men-de.

AYRILIK
Serdar bir sade yiğitti,
Ama kara imiş bahtı.
Çocuklarını bırakıp gitti.
Aynı dostluk gerek vakti.
Çok ağladı Nabat fakir,
Çocukları da ağlaştı.
Yatak aşı, üçü, kırkı,
Hepsi arka arkaya geçti.
Kalanların imdadına
Ölen öldü de kurtuldu.
Ağır geçim sıkıntısı
Onların başına indi.
Nabat kendi kendine der:
“İki ayaklı iki günde.”
İşte tez yetişir Meydan,
Gamdan kurtulurum ben de.
     (Görüntülemek istediğiniz lehçenin adına / bayrağına dokunun.)