Header Ads

5, 6, 7 ve 8. Sınıf Türkçe Ders Kitaplarında Göç Olgusu


5, 6, 7 ve 8. Sınıf Türkçe Ders Kitaplarında Göç Olgusu
Yunus YENİÇERİ[*]

Özet
Tarih boyunca savaşlara, salgın hastalıklara, ekonomik sıkıntılara, doğal afetlere şahit olan insanoğlu, bu olumsuz koşullara karşı çözüm yolu olarak gördüğü göç olgusunu tercih etmek zorunda kalmıştır. Bireysel ve toplumsal olarak refah içinde yaşama arzusunu karşılamak adına göç eden toplumlar göçün sosyokültürel etkilerinin yanında ekonomik sıkıntılarını da yaşamış ve göç ettiği ülke toplumlarına da bunu psikolojik olarak hissettirmiştir. Geçmiş yıllarda ekonomik kaygılar nedeniyle tercih edilen göç, günümüzde savaş bölgelerinden kaçan milyonlarca insanın ülkemizde mülteci durumunda yaşamasına neden olmuştur. Milyonlarca mültecinin yaşadığı bir toplumda edebi metinlerin bundan etkilenmemesi ve göçü konu edinmemesi düşünülemez. Bu incelemede ise ülkemizde MEB tarafından hâlihazırda okutulan 5, 6, 7 ve 8. sınıf Türkçe ders kitaplarında yer alan göç olgusu tematik inceleme tekniği doğrultusunda incelenmiş ve ifade edilen değerler analiz edilmeye çalışılmıştır. Bu çalışma neticesinde varılan değerler, değerlerin işlenişi ve bu değerlere karşı olması gereken duyarlılık aktarılmış ve ders kitaplarında göç olgusunun bulunması gereken yeri tavsiye edilmiştir.
       Anahtar Kelimeler: Göç, Kitap, Türkçe Dersi, Ortaokul, Mülteci

The Migration Phenomenon In 5, 6, 7, and 8. Classes Turkish Books
Summary
Throughout the history, mankind who witnessed wars, epidemic diseases, economic problems, natural disasters has been forced to choose migration phenomenon seen as a remedy against these adverse conditions. So as to meet the desire of living in prosperity individually and socially, migrating communities have faced economic problems besides the socio-cultural impact and they made them feel this psychologically too. Migration which was preferred because of economic concerns in the past years, has caused millions of people escaping from the war zones to live as a refugees in our country nowadays. In a community where a great many refugees live, it is really hard to think the literary texts' of that society not to be affected from this situation and taken the matter in these texts. In 5,6,7 and 8 Turkish books the migration phenomenon has been examined with the help of thematic analysis technique and the expressed values have been tried to analyze. As a result of this study; obtained values, the processing values, the sensitivity to the values have been expressed and it has been recommended the place of migration phenomenon where it should be in the textbooks.
      Keywords: Migration, Book, Turkish Lesson, Middle School, Refugee

Giriş
      Edebi metinler insanoğlunun yaşamından bağımsız kurgulanamaz.  Savaş, göç, salgın hastalıklar, popülarite, siyaset gibi kavramlar insanoğlunun yaşamında önemli bir yer tutmaktadır. İnsanoğlunun kaderini oluşturan bu gerçekleri edebi metinler idealize edilmiş bir bakış açısı ile yansıtmakta ve insanoğluna adeta yol gösterici bir rol oynamaktadır.  Çocuk edebiyatında kurgulanan edebi metinler de bu gerçekten bağımsız değillerdir. Dönemin olgularından hareketle beslenen çocuk edebiyatı metinleri çocukların yaş seviyelerine uygun bir dil anlayışıyla çocuklara rehberlik etmektedir. Bu çalışmada ise son yüzyılın en büyük olgusu olan göç ele alınmış ve göç kavramının çocuk edebiyatının en önemli metinleri olan ders kitaplarındaki yeri araştırma konusu olarak seçilmiştir. Ülkemizin milyonlarca mülteciyi barındırdığı gerçeğinden hareketle, bu çalışmanın önemi ders kitaplarındaki göç olgusunun ortaya çıkması bakımından çok önemlidir.
       Bireyin veya toplulukların, coğrafik anlamda yer değiştirme eylemi göç olarak tanımlanmaktadır. Göç olgusunun yüzyıllardan beri süregelmiş varlığı içerisinde yer değiştirme eylemlerini görmek mümkündür. Ancak yer değiştirme hareketini kabul etmekle beraber, göç olgusunun geçen zaman içerisinde gelişip farklı anlamlar, farklı nitelikler kazandığı ve çeşitli kavramlar ürettiği aşikârdır. (Özdemir, 2008:1)  Fichter’in(1990) belirlemesi ile bireyin tercihi dikkate alınarak göçleri “gönüllü göçler” ve “zorunlu göçler” olarak iki gruba ayırmak mümkündür. Gönüllü göç, insanların kendi istekleri ve beklentileri doğrultusunda, bir kentten diğerine ya da bölgeye olan yer değiştirmelerdir Gönüllü göçün özelliği bireyin isteğine bağlı olmasıdır; fakat bu isteği yaratan, genellikle göç edilen yerdeki ekonomik ve sosyal koşulların zorlamasıdır. Zorunlu göç ise, bireylerin özgün yaşam alanından (habitatından) zorunlu ve elinde olmayan nedenlerle kopmak durumunda bırakılmasıdır Başka bir deyişle zorunlu göç, bireylerin iradesi dışında çeşitli kuvvetlerin etkisi ve zorlaması sonucunda gerçekleşmektedir. (Erkan, Erdoğdu, 2006: 82)  Göç her ne kadar gönüllü olarak, ekonomik sebeplerle gerçekleştirilmiş olsa bile bu çocuk için zorunlu ve zorlu bir deneyimdir. Çocuk göç ettiği yerde oyun arkadaşlarını, öğretmenlerini, dolaştığı sokakları bırakmak durumunda kalır ve yeni gittiği yerde yeni arkadaşlar, yeni öğretmenler, yeni mekânlara alışmalıdır. Bu yetişkinler için bile zor bir mesele iken, çocuklar için içinden çıkılmaz bir hal almaktadır. Yapılan birçok araştırma göçün çocuklar üzerindeki etkisinin ailenin göçe yüklediği anlamdan bağımsız alınamayacağını, ailenin göç hakkındaki tutumunun, sosyoekonomik özelliklerinin, eğitim durumunun, göçe ilişkin ekonomik, politik, sosyal etkenler gibi faktörlerin çocuklar üzerinde etkili olduğunu belirtmiş ve çocukların göçten etkilenme durumlarının geniş bir sosyokültürel ve ekonomik bağlamda ele alınması gerektiğini vurgulamışlardır. (Sarı,2016) Yetişkinlere nazaran çocukların bünyeleri daha zayıftır. Sosyokültürel ve psikolojik açının dışında göç olgusu çocuk sağlığını da olumsuz bir şekilde etkilemektedir. Bu konuda yapılan araştırmalara göre: “Türkiye’de çocuk ölümlülüğü örüntüsü, göçmen-göçmen olmayan ekseninde belirgin bir farklılaşma sergilemektedir. Kırdan kente göç eden kadınların çocuklarının hayatta kalma ihtimalleri, kırda yaşayan kadınların çocuklarına oranla belirgin bir iyileşme gösterirken, kentte yaşayan kadınlarla mukayese edildiğinde dezavantajlı bir konuma sahip oldukları görülmektedir.”(Tezcan,Eryurt,2006:25) Göçe neden olan olaylar insanoğlunu refah içinde, güvenli bir yaşam sürme isteğini hep kamçılamış ve bu uğurda canını tehlikeye atmaktan çekinmez hale getirmiştir. 

1970
1990
2000
2010
Dünya
84
156
178
214
Gelişmiş Ülkeler
43
82
104
128
Gelişmekte Olan Ülkeler
41
73
74
86
Az Gelişmiş Ülkeler
41
73
74
87
                Tablo 1 : Yıllar İtibari İle Uluslararası Göçmen Sayıları(milyon)
                Kaynak: Bakırtaş,2012:242     
Son yıllarda bu gibi olumsuz durumların ortaya çıkması yapılan araştırmalar sonucu olmayıp insanların bizzat görerek şahit olması ile sonuçlanmaktadır. Bu tehlikeli süreçler yetişkinlerden ziyade aileye bağımlı olan çocukları etkilemiş ve onlarda derin tahribatlara yol açmıştır. Bodrum'da, 2 Eylül 2015'te Yunanistan'a geçmek isterken bindikleri lastik botun batması sonucu Suriyeli 3 yaşındaki Aylan Kurdi'nin sahile vuran cansız bedeni bize bu tahribatın ne gibi vahim sonuçlar doğuracağını açıkça göstermektedir.
         Göç problemi ve mülteci olma sorunu sadece faili etkilemekle kalmamakta, göç alan ülkede yaşayan toplumları da etkilemektedir. “Asya ile Avrupa arasında köprü konumunda olan Türkiye, Kuzey Afrika, Ortadoğu ve yakın Asya ülkelerinden AB ülkelerine kaçak olarak göç etmek isteyenler için vazgeçilmez bir durak olup aynı zamanda göç edenlerin yerleştiği de bir ülkedir. Diğer bir ifade ile düzensiz göçmenlerin (irregular migrants) bir kısmı Türkiye'yi transit ülke olarak kullanırken diğer bir kısmı ise kaçak işçi olarak çalışıp hedef ülke olarak kullanmaktadır. Bunun bir sonucu olarak 20. yüzyılın ortalarından bu yana kendi vatandaşları yurtdışına göç eden bir ülke olan Türkiye artık başka ülke vatandaşlarının göç ettiği ve çalıştığı bir ülke olmaya başlamıştır. Bu duruma bağlı olarak yaşanan insan hareketliliğinin Türkiye’de siyasi, ekonomik ve sosyo-kültürel etkileri ortaya çıkmaktadır.” (Taşkın,2014:184) 
       Ülkemizi ekonomik, sosyokültürel, siyasi ve psikolojik yönden etkileyen bir göç olgusunun, mülteci krizinin varlığı aşikârdır. Bu çalışmada ise çocuk edebiyatı metinlerinde bulunması gereken tematik özellikler dikkate alınmış ve “ Çocukların yüreklerinde ve belleklerinde sevgi, dostluk ve barış anlayışının gelişmesine katkı sağlamak; çocuklara sevgi çalışkanlık, doğruluk, adalet, yardımseverlik, şefkat gibi evrensel ve ahlaki değerleri işlemek. (Şimşek, 2011 :97)” bağlamında 5,6,7 ve 8. Sınıf Türkçe ders kitapları göç olgusu bakımından analiz edilmiştir.
Ders Kitaplarında Göç Olgusu
Göç olgusu bakımından tematik anlayışla incelenen Milli Eğitim Bakanlığı Türkçe öğretimi programı doğrultusunda hazırlanmış olan Türkçe ders kitapları aşağıdaki tabloda yayınevleri ile belirtilmiştir.

İlköğretim İkinci Kademe Türkçe Ders Kitapları
Yayınevi
1.
5. Sınıf Türkçe Ders Kitabı
Cem Veb Ofset
2.
6. Sınıf Türkçe Ders Kitabı
Gizem Yayınları
3.
7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı
Meram Yayınları
4.
8. Sınıf Türkçe Ders Kitabı
Evren Yayınları
     Tablo 2: İncelenen Ders Kitapları
Türkçe öğretimi programı kapsamında yer alan ders kitaplarında ünitelerin temaları belirlenmiş ve metinler bu doğrultuda seçilmiştir. İnceleme konumuz olan göç teması ise doğrudan doğruya bir metin konusu olmayıp sadece metinler içerisine sıkıştırılmış, metinlerde göç eden insanların sıkıntılarına yer verilmiştir. Aşağıdaki tablolarda ise her seviye için hazırlanmış ünitelerin temaları bulunmaktadır.
1.Ünite
Birey ve Toplum
5.Ünite
Yenilikler ve Gelişmeler
2.Ünite
Atatürk
6.Ünite
Güzel Sanatlar
3.Ünite
Sağlık ve Çevre
7.Ünite
Kurumsal ve Sosyal Örgütler
4.Ünite
Değerlerimiz
8.Ünite
Oyun ve Spor
              Tablo 3: 5. Sınıf Türkçe Ders Kitabın Yer Alan Temalar
1.Ünite
Sevgi
4.Ünite
Kişisel Gelişim
2.Ünite
Atatürk
5.Ünite
Zaman ve Mekân
3.Ünite
Toplum Hayatı
6.Ünite
Doğa ve Evren
              Tablo 4: 6. Sınıf Türkçe Ders Kitabın Yer Alan Temalar
1.Ünite
Sevgi
4.Ünite
Toplum Hayatı
2.Ünite
Atatürk
5.Ünite
Milli Kültür
3.Ünite
Kişisel Gelişim
6.Ünite
Doğa ve Evren
              Tablo 5: 7. Sınıf Türkçe Ders Kitabın Yer Alan Temalar
1.Ünite
Toplum Hayatı
4.Ünite
Kişisel Gelişim
2.Ünite
Atatürk
5.Ünite
Zaman ve Mekân
3.Ünite
Milli Kültür
6.Ünite
Güzel Sanatlar
              Tablo 6: 8. Sınıf Türkçe Ders Kitabın Yer Alan Temalar
Göçe maruz kalmış ve yurt edindikleri toprak parçasını bırakarak farklı yurtlara giden kişileri mülteci adıyla tanımlamaktayız. Mülteci durumuna düşmüş insanların çekmiş oldukları sıkıntıları bilmek, metinlerin göç kavramı doğrultusunda tasnif edilmesine yardımcı olacaktır. Mülteci durumunda olan kişilerin en çok yaşadığı problemler: ”İş bulamama, yalnızlaştırılma, dışlayıcı isimlerle anılma, toplumda görmezden gelinme, dil öğrenememe ve eğitimden mahrum kalma” gibi sosyokültürel ve psikolojik sıkıntılar yer almaktadır. Bu doğrultuda çocuk kitaplarında ele alınan konuların bazı özellikleri taşıması gerektiği söylenebilir. “Barış, yardımseverlik, şefkat”  gibi evrensel değerler göç alan bir ülkede yaşayan çocuk için, kazandırılması zorunlu kazanımlardır. Bildirimizde yukarıda bahsi geçen mülteci sıkıntıları konu alınarak metinler analiz edilmiş ve çocuğa görelik bağlamında değerlendirilmiştir.


Sınıf
Metnin Adı
Metinde Yer Alan Konu ve Kazanımlar
5.
Küçük Prens
Yeni arkadaşlar edinme, uyum problemi yaşama; yardımseverlik

5.
Kızılay
Savaş, Doğal Afet; yardımseverlik

6.
Eskici
Göç etmek, uyum problemi, dil bilmeme

6.
Komşuluk
İkram, muhtaç kişilere yardım.

6.
Konuğa İkram
Evi olmayan, yolcu olan kişilere ikram, yardım etmek

6.
Mor Salkımlı Ev
Göç etmek, uyum sağlamak; yardım etmek.

8.
Komşular
Sevgi, dostluk, yardım etmek

        Tablo 7: Göç Olgusunun Yer Aldığı Metinler

Küçük Prens (Antoine de Saint EXUPERY)
                                           “Günaydın, dedi Küçük Prens'e.
– Günaydın, dedi Küçük Prens terbiyeli bir şekilde.
                                             Ama kimseyi görmemişti.
    – Buradayım, dedi tilki. Elma ağacının altında.
    – Kimsiniz, dedi Küçük Prens.
    – Tilkiyim ben, dedi tilki.
                                           – Benimle oynar mısın, dedi Küçük Prens.
                                              O kadar mutsuzum ki...
             – Hayır, dedi tilki. Oynayamam, evcil değilim ben.” (s.19)

Göç etmiş ve tanımadığı bir toplumun içinde yaşamaya zorlanmış çocukların çektiği sıkıntılardan biri ise yeni arkadaşlar edinmektir. Bu metinde ise doğrudan göç konusu işlenmese de kahramanımız kendi gezegenini terk etmiş ve hiç tanımadığı bir gezegende yeni arkadaşlar edinmeye başlamıştır. Bu bakımdan mülteci durumundaki çocuklarla benzerlik göstermektedir.

Kızılay (Ali HALLAÇ)
    Yaralar sarar eli bir anne sevgisiyle,
      Hepimiz tanırız Kızılay’ı bayrağı ile,
                                            Kucağını açmaktadır kırk kat düşmana bile,
      İnsanlık onurumuz, İnsancı Kızılay’ımız.

     Savaşta, barışta, her ulusal felakette,
     Örgütü, kolları var tüm yurtta, her bir kentte.”(s.100)

İnsanoğlu ata yurdunu, doğduğu toprakları isteyerek terk etmez. Onu terk etmeye sevk eden nedenler vardır. Ülkemizde ve dünyada yurdunu terk etmek zorunda kalmış milyonlarca insan var. Bu insanlara yardımcı olan bu metinde de bahsi geçen Kızılay gibi önemli kuruluşlar mevcuttur. Savaşta, felakette kucak açmalı dizeleri çocukların şefkat, yardımseverlik gibi kazanımları edinmesine yardımcı olacaktır.



Eskici (Refik Halit KARAY)
"Eskici başka söz bulamamıştı. Bunu işiten çocuk hıçkıra hıçkıra, katıla katıla ağlamaktadır; bir daha Türkçe konuşacak adam bulamayacağına ağlamaktadır." (Öğretmen Kılavuz Kitabı, Dinleme Metni)
Yetişkinlerin çocuklara göre daha dayanıklı olduğu bir gerçektir. Göçün verdiği olumsuz koşullar çocuklarda ciddi tahribatlara neden olmaktadır. Göç edilen toplumun dilini bilmemek, bir çocuk için arkadaş edinmeme, oyun oynayamama, eğlenmeme gibi çocuğun temel ihtiyaçlarını kısıtlamaktadır. Bu metinde de annesi ve babası öldükten sonra Arabistan’a teyzesinin yanına gitmek zorunda olan bir çocuğun aylar sonra Türkçe konuşan bir kişiyle karşılaşması ve bu kişiden ayrıldıktan sonraki verdiği duygusal tepki yer almaktadır.
"Bunlar da bitti; göz alabildiğine uzanan bir düzlüğe çıkmışlardı; ne ağaç vardı, ne dere, ne ev! Yalnız ara sıra kocaman kocaman hayvanlara rast geliyorlardı; çok uzun bacaklı, çok uzun boylu, sırtları kabarık, kambur hayvanlar trene bakmıyorlardı bile..." (Öğretmen Kılavuz Kitabı, Dinleme Metni)
Coğrafi konum, bitki örtüsü, iklim insan yaşamının bir parçasıdır. Bu satırlarda ise metnin kahramanı Hasan’ın farklı, tanıdık olmayan bir yere gitmenin verdiği korku hissedilmektedir.
Komşuluk (Şevket RADO)
“Hani cemiyet hayatında bir laf vardır ya “Karşılıklı yardım sayesinde kalkınmamız mümkün olur.” derler. İşte bu karşılıklı yardım sokakta ihtiyarı elinden tutup karşıya geçirmek veya fukaraya sadaka vermekle değil, komşunun komşuya yardım etmesiyle başlar.”(s.45)
“Bilirsiniz, Hazreti Ayşe bir gün peygamberimize:
— Ya Resulallah, iki komşum var. Birinin kapısı karşımda, öbürününki biraz uzakçadır. Bende olan bir şey ekseriya ikisine birden vermeme yetmiyor. Böyle bir hâlde hangisinin hakkı daha büyüktür? diye sormuş. Peygamberimiz de:
— Kapısı karşında olan komşunun! diye cevap vermiş.” (s.46)
Bu metinde doğrudan göç kavramı işlenmese de Çocuk Edebiyatı metinlerinde yer alması gereken yardımseverlik, şefkatli olma konular işlenmektedir. Bu konulardan hareketle sınır komşularımız olan ülke vatandaşlarına zor durumlarında yardımcı olma ana fikri çıkartılabilir.
Konuğa İkram (Mehmet ÖNDER)
“Anadolu’da konuk ağırlamak önce hoşbeşle başlar. Konuğun hâl ve hatırı, nereden gelip nereye gittiği sorulur. Bu kısa sohbetten sonra, ayran, çay, kahve ikram edilir. Sıra gelir yemeklere... Konuk, konuk odasına ayak bastığı andan itibaren, ev sahibinin ocağı tütmeye başlar.  Eğer konuk, köyün ortak mal› olan konuk odasında kalırsa ikram sırası gelen evin ocağı tütmeye başlar.”(s.53)
İslam’da ensar muhacir kavramları geçmişte olduğu gibi günümüzde de devam ettirilmektedir.  Bu metinde de her ne nedenle olursa olsun gelen kişi misafir kabul edilmiş ve gerekli ikramlar yapılarak zor durumda olanlara yardımda bulunulmuştur. Bu konular çocuklara, zor durumda olan kişilere yardımcı olmayı, gerekirse kendi evinde ağırlayarak var olan olumsuz koşulu gidermeyi öğütlemektedir.
Mor Salkımlı Ev (Enver AHMET)
“Bir at arabasının sesi kulağıma geldi. Yatakta doğrulup dışarıya baktım. Ne göreyim, mahallenin mor salkımlı evinin üst katına yeni bir aile taşınıyordu. Konu komşu toplanmış, hep birlikte onların gelişini seyrediyordu. “Bunlar kimdi acaba? Nereden geliyorlardı? Kimler tarafından gönderilmişlerdi?” diye herkes merak ediyordu. Bir süre sonra, gelenlerin Makedonya’dan göçmek zorunda kalan bir aile olduğu anlaşıldı. Bu haber, yıldırım hızıyla öteki mahallelere de yayıldı. (s.74)
Türkçe ders kitapları içerisinde sadece bu metinde doğrudan göç olgusu işlenmiştir. Makedonya’dan göçmek zorunda kalan bir aileyi konu almaktadır.
“Ertesi gün, mahallenin yaşlı başlı kişileri bir araya gelip bu zavallı aileye ne gibi yardımların yapılabileceğini konuşmaya başladılar. İlkin evlerden eşya toplandı; daha sonra maddi durumlar› iyi olan ailelerden para yardımı istendi. Onlara yardım etmek için herkes birbiriyle yarışıyordu âdeta”.(s.75)
Toplumsal düzeni ayakta tutan ahlaki değerlerden biridir yardımseverlik. Çocuk Edebiyatı için, idealize edilmiş çocuk portesinin vazgeçilmez bir unsurudur. Göç eden kişiler tüm mal varlıklarını geride bırakmış ve hayata sıfırdan başlamıştır. Yani yardıma muhtaçtır. Göç olgusunun işlendiği tüm metinlerde aynı zamanda yardım etmek kavramı işlenmektedir.
“Yeni gelen aile için uzun uzun konuştu. Ailenin çocuklarına yardım etmemi, Türkçeyi öğretmemi, ayrıca onları diğer çocuklardan korumamı istedi.” (s.77)
Göçün olumsuz getirilerinden olan dil problemi ve dışlanmak bu metinde açıkça gözükmektedir. Dil öğrenmeye muhtaç olan, dışlanmaktan ve zarar görmekten çekinen bir çocuk profili bu metinde göze çarpmaktadır.
Komşular (Hakkı ŞENER)
                                             “Kul hakkı komşuyu sorar her günde,
                                               İyi günde, kötü günde, dar günde,
                                              İnşallah mahşerde olan zor günde,
                                             Hayırlı şehadet eyler komşular...” (s.12)
Kültürümüzde komşu hakkının olduğu inancı, insanları yardım etmeye sevk eden önemli bir etkendir. Dinen yaratıcının yanına komşu hakkı alınmadan gidilmemesi bu düşünceyi kamçılayan asıl şeydir. Günümüzde insanoğlu her şeyi elinde bulundurmakta ve dünyanın en uç noktasına bile yirmi dört saat gibi bir zaman diliminde ulaşmaktadır. Böyle bir koşulda komşuluk kavramını yandaki daireye indirgemek insani bir yaklaşım olmamaktadır. Bu bakış açısı ile baktığımızda çevremizde hali hazırda savaşta olan ülke insanlarına kucak açmak hem dini hem de insani bir vazifedir. Göç kavramını bir yerden bir yere gitmek şeklinde değil de kültürel değerlerin göç etmemesi ve korunması şeklinde de algılamak mümkündür.

Sonuç
        5, 6, 7 ve 8. Sınıf Türkçe ders kitaplarında yer alan göç olgusu incelenmiş ve bulgulardan hareketle şu sonuca varılmıştır: Göç kavramının bu kadar derinden hissedildiği ülkemizde, ders kitaplarında göç kavramı sadece bir metinde doğrudan işlenmektedir. Çocuk Edebiyatı açısından büyük bir eksikliğin göstergesidir. Düşünen ve sorgulayan çocukları sağlıklı bir gelişim süreci içinde büyütmek isteniyor ise hayatın gerçeklerinden onları soyutlamamalı ve bu koşullarda ne yapılacağına dair onlara rehber olunmalıdır. Ders kitaplarının Talim Terbiye Kurulunun aldığı karar doğrultusunda dört yıl önce okutulmaya başlandığı gerçeğinden hareketle, yeni hazırlanacak olan ders kitaplarında bu olgunun sağlıklı bir şekilde işlenmesi kitap yazıcılara tavsiye edilmektedir.
Kaynakça
Aldı, M. Kaçalin, M. Gündüz, M. Özkan, A. Karataş, H. Uncu, Ü. Duran, C. Gündoğdu, A. (2015) İlköğretim 5. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Ankara: Cem Veb Ofset
Bakırtaş, T. (2012), Küresel Gelişme Modelinde Uluslar arası Göç Olgusu ve Yansımaları, Alternatif Politika, Cilt: 4, Sayı:2, s: 232–261.
Erkan, R. Erdoğdu, Y (2006) :Çocuk ve Göç Suçluluğu, Aile ve Toplum, Sayı:9, s.82.
Kaplan, Ş. Yıldırım, G. (2014) İlköğretim Türkçe 6 Ders Kitabı, Ankara: Gizem Yayınları
Karabıyık, F.Ü. (2015) İlköğretim Türkçe Ders Kitabı 8 : Evren Yayıncılık
Kemalettin, D. (2015) İlköğretim Türkçe 7  Dersi Kitabı : Meram Yayıncılık
Özdemir, M. (2008) Türkiye’de İçgöç Olgusu ve Nedenleri Çorlu Örneği, Yüksek Lisans tezi.
Sarı, E. (2016) Göç, Çocuk Ruh Sağlığını Nasıl Etkiler, Bağlantı:gridusunce.com, 15.08.2016, Saat:18.54.
Şimşek, T. (2011) Kuramdan Uygulamaya Çocuk Edebiyatı, Ankara: Grafiker Yayınları
Taşkın, D. (2014) Uluslararası Göç Sorunu Perspektifinde Türkiye, TSA Yıl : 18, S:1, s184
Tezcan, S. ERYURT, M (2006) Türkiye’de İçgöç ve Çocuk Sağlığı, Nüfusbilim Dergisi, s.25.





[*] Türkçe Öğretmeni, Gültepe İmam Hatip Ortaokulu, Kâğıthane, İstanbul
 Yüksek Lisans Öğrencisi, Erzincan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkçe Eğitimi A.B.D., İstanbul,            Türkiye,

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.