Tataristan, Rusya Federasyonu’na bağlı bir cumhuriyet olarak Orta Volga bölgesinde yer alır. Kuzeyinde Mari ve Udmurt, doğusunda Başkurt ve batısında Çuvaş Cumhuriyetleri bulunur. Başkenti Kazan’dır.
Tatar adı Orhon Yazıtları’nda Türk olmayan toplulukları gösterse de Ruslar yüzyıllarca bu adı Avrupa Rusüslüman olarak adlandırıyorlardı. Bugün Tatar adı dar anlamda, yalnız Tataristan ver Kıım halkı için, geya'sında yaşayan Türk-Müslüman halklar için kullandılar. Tatarlar ise 19. yüzyıla kadar kendilerini Mniş anlamda ise Rusya ve Batı Sibirya’daki Türkçe konuşan halklar için kullanılır.
Tatarların etnik kimliği de tartışmalıdır. Atalarının önce Altın-Ordu, daha sonra Kazan Hanlığı (kuruluşu 1437) içinde yer aldığı biliniyor. Kazan Hanlığı’nın 1552 yılında Ruslar tarafından yıkılmış olmasına karşın. Kazan ülkesi, 18. yüzyıla kadar Rus kayıtlarında Kazan Hanlığı olarak geçmiştir.
27 Mayıs 1920′de eski Sovyetler Birliği içinde özerk cumhuriyet haline getirilmiş, 1990′da Sovyetler Birliğinin dağılması üzerine Tataristan Cumhuriyeti adıyla Rusya Federasyonu’na katılmıştır.
19. yüzyılın ikinci yarısında Tatar aydınların çabasıyla bir yazı dili olan Tatarca bu tarihten 1928 yılına kadar Arap, 1928-1939 yılları arasında Latin alfabesiyle yazılmıştır. 1939′dan beri de Kiril kökenli bir alfabe kullanılmaktadır. Tataristan 1999′da aldığı bir kararla 1 Eylül 2011 ‘de Latin alfabesine geçmeyi kabul etmişse de, devlet duması 2002′de Rusya Federasyonu içinde Kiril dışında alfabe kullanılamayacağı yönünde karar almıştır. Bu konudaki belirsizlik devam etmektedir. Aynı durum komşu Başkurtlar için de geçerlidir.

Kırım’da kullanılan Kırım Tatar Türkçesi, Tataristan’daki Türkçeden biraz farklılık göstermektedir. Kırım Tatar Türkçesinin özellikleri şöyledir:Tatarca, diğer Tatar ağızları ile birlikte Türk dilleri ailesinin Kıpçak bölümüne girer. Belirleyici ses özelliği ilk hecedeki geniş yuvarlak ünlülerin daralması, dar yuvarlak ünlülerin genişleyip zayıflamasıdır: kök>kük “mavi”; süOsüt vb. 1989 sayımına göre eski Sovyetler Birliği içindeki Tatarların sayısı 6.641.588′dir.
Literatürde Kıpçakçanın batı veya güney grubuna ait gösterilen Kırım Tatarcasının konuşurları, yaklaşık bin yıldır Kırım yarımadasında yaşamaktadırlar. Kırım’da ayrıca musevi Karaim ve Kırımçak Türk toplulukları da bulunmaktadır.
13. yüzyılda Altın-Ordu egemenliğinde olan Kırım, 15. yüzyılın sonuna doğru Osmanlı korumasına girmiş, 18. yüzyılın sonunda da Rusya tarafından işgal edilmiştir. İşgalin ardından yarımadadan uzun sürecek bir Türk göçü başlamıştır. 1921 ‘de eski Sovyetler Birliği içinde Kırım Özerk Cumhuriyeti oluşturulmuştur.
İkinci Dünya Savaşında Almanların Kırım‘ı işgal etmeleriyle burada yaşayan 200 bin Tatar Özbekistan’a sürgün edilmiştir. 1945 yılında özerklik statüsüne son verilen ve Rusya’ya bağlı bir eyalet haline getirilen Kırım, 1954′ten itibaren de Ukrayna’ya bağlanmıştır. Özbekistan’a sürülen Tatarların bir bölümü ise ancak I967′de alınan bir karardan sonra Kırım’a dönebilmişlerdir. 1989 sayımına göre Kırım Tatarlarının toplam sayısı 268.379′dur. Bu nüfusun % 51′i Özbekistan’da, % 16′sı Kırım’da, % 8′i Rusya’da yaşamaktadır.
Tatarca-Oğuzca özellikler gösteren Kırım Tatarcasının Kuzey ağzı Nogaycaya, Orta ağzı Tatarcaya ve Güney ağzı Türkiye Türkçesine yakındır. Bu nedenle Güney ağzı, Kırım Osmanlıcası olarak da anılır.
1928′e kadar Arap, 1929-1938 yılları arasında ise Latin alfabesi ile yazılan Kırım Tatarcası 138′den beri Kiril harfleriyle yazılmaktadır; ancak 31 Temmuz 1993′te Latin harflerine geçme kararı alınmıştır.
Kırım Tatarcası yazı dili Kıpçak ve Oğuz özelliklerini bir arada bulundurur. Örneğin, söz başı v- sesinin korunduğu sözcükler Oğuz, c-’ye değiştiği sözcükler Kıpçak etkisini göstermektedir: yaıjı “yeni”, yardım, fakat caş “genç”, curt “yurt” vb.
                    (Görüntülemek istediğiniz lehçenin adına / bayrağına dokunun.)